İçeriğe geç

İdari Malpraktis Davası

1.Malpraktis Davası Nedir?

Malpraktis davaları, doktorların hekimlik mesleğini icrası sırasında hataen sebebiyet verdikleri zararların giderilmesi için açılan tazminat davalarıdır. Bu davaların kaynağı genellikle hasta doktor ilişkisinden kaynaklanır. Malpraktis davasının açılmasıyla hem maddi hem de manevi zararların giderilmesi talep edilebilir.
 
Bu yazımızda malpraktis davalarının özel bir türü olan, idari malpraktis davasını açıklayacağız.
 

2. İdari Malpraktis Davası Nedir?

Devlet hastanesinde çalışan kamu görevlisi doktorların hatalarından kaynaklanan zararların giderilmesi, diğer malpraktis davalarından ayrı bir usule tabi olup idari malpraktis davası olarak adlandırılır. İdari malpraktis davaları, idare hukukunun usulüne tabi olduğundan davanın görülmesi İdari Yargı Usul Kanunu’na göre yapılır.
 
Anayasa’nın 129/5 hükmü gereği, kamu görevlisi olan doktorların kusurlarından doğan tazminat davaları ancak ve ancak devlet aleyhine açılabilir. Örneğin devlet hastanesinde çalışan bir doktorun, görevi esnasında yanlış bir tedavi yöntemi uygulayarak hastayı beklenmeyen bir hale düşürmesi durumunda; doğrudan doktora karşı değil, devlete karşı dava açılabilir.
 

3. İdari Malpraktis Davası Nasıl Açılır?

Yukarıda ifade edildiği üzere malpraktis davası idari yargılama usulüne tabidir. Buna göre her şeyden önce, davanın açılmadan önce mutlaka idareye karşı başvuru yapılması gerekir. Aksi halde açılacak davada, idare mahkemesi dava dilekçesini başvuru yapılması gereken idareye tevdi ederek dosyadan el çeker.
 
Yapılacak idari başvuruda; hasta gördüğü zararı ve doktor hatasını belgeleriyle ortaya koyarak talebini iletmelidir. Her ne kadar uygulamada idari başvuru süreci yalnızca dava açmak için tüketilmesi gerekli idari bir yol olarak görülse de sürecin iyi yönetilmesi halinde dava yoluna gidilmeksizin de tazminat hakkına ulaşıldığı görülmektedir. Ayrıca muhatap olunan kurum, bir özel kişi olmayıp kamu gücü bulunan devlet kurumu olduğundan sürecin hassasiyetle yönetilmesi gerekir.
 

4.Hangi Durumlarda İdari Malpraktis Davası Açılabilir?

İdari malpraktis davasının açılabilmesi için ilk şartın, hatalı tıbbi müdahalede bulunan doktorun kamu personeli olması gerektiğini açıklamıştık. Bununla birlikte hangi hallerin doktor hatası olarak değerlendirileceğinden de bahsetmek yerinde olacaktır.
 
Doktor hatası; hasta doktor ilişkisinin teşhis aşamasında, tedavi aşamasında, tıbbi uygulama aşamasında veya organizasyon aşamasında meydana gelebilir:
 
-Teşhis aşamasında meydana gelen doktor hatası; hastalığın tespiti için yapılan tıbbi tetkiklerin yanlış değerlendirilmesi halinde kendini gösterir. Örneğin kişinin görüntüleme cihazlarıyla çekilen filminin yanlış yorumlanarak gerçeğe aykırı bir teşhis konulması halinde doğan zararlar malpraktis davasına konu olabilir.
 
-Tedavi aşamasında meydana gelen doktor hatası; hastalığın tespitinden sonra uygulanan tedavi yöntemlerinde yapılan hataları ifade eder. Örneğin göz ameliyatı esnasında kişinin görme yetisini kaybetmesi sonucuna neden olabilecek hatalar bu kapsamda olup malpraktis davasına konu edilebilir.
 
-Diğer tıbbi müdahaleler ise genellikle herhangi bir hastalık olmaksızın, hastanın vücudunda herhangi bir değişiklik yapmak amacıyla tıbbi müdahale uygulaması olarak tanımlanabilir. Örneğin burun estetiği yaptırmak isteyen hastanın estetik müdahale sonunda burnunun istediği şekilde olmaması bu kapsamda olup malpraktis davalarına konu edilebilir.
 
-Organizasyon aşamasında ortaya çıkan hatalar ise genellikle özel olarak bir doktordan değil kurumun işleyişinden doğan zararları ifade eder. Örneğin tetkik cihazlarının bozuk olması, hastanenin yeterince sterilize edilmemiş olması gibi haller bu kapsamda olup malpraktis davasına konu edilebilir.
 

5.İdari Malpraktis Davasına Hangi Talepler Konu Edilebilir?

İdari malpraktis davalarında, tıpkı özel hukuk davalarında olduğu gibi maddi ve manevi tazminat taleplerinin dava konusu edilmesi mümkündür. Maddi tazminat davasında; eğer ölüm gerçekleşmişse destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze giderleri, ölüm gerçekleşene kadar geçen süre için yapılan tedavi masrafları talep edilebilir. Ölüm halinde davacı ölen hasta değil, hastanın yakınları(çocukları, eşi, anne babası, kardeşleri, manevi yakınlık içinde bulunduğu kimseler) olacaktır. Bununla birlikte tabi ki manevi tazminat davası açılması da mümkündür.
 
Ölüm dışında kalan bedensel zararlarda ise tedavi masrafları, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatları, bakıcı giderleri maddi tazminat davasına konu edilebilir. Ancak ölümün gerçekleşmemesi halinde zararların net olarak ortaya konulabilmesi için mutlaka sağlık kurulu raporu alınmalıdır. Yine manevi tazminat davası açılması da mümkündür.
 

6.İdari Malpraktis Davası Kime Karşı Açılır?

Yukarıda da bahsedildiği üzere idari malpraktis davaları devlet kurumlarına karşı açılır. Bu kapsamda valilik, sağlık bakanlığı, hastanenin bağlı bulunduğu kamu otoritesi davalı olarak belirlenebilir. Ancak davalının net olarak saptanması somut olayın özelliklerine göre belirlenebilir.
 

7.İdari Malpraktis Davası Zamanaşımı Süresi

İdari malpraktis davalarında, idari yargı usul kuralları uygulandığından zamanaşımı süresi özel hukuktan çok daha farklı bir usule göre saptanır. İfade edildiği üzere malpraktis davası açılmadan önce mutlaka idari başvurunun yapılması gerekir. Zamanaşımı süresi ise idari başvuru için ve dava için ayrı ayrı belirlenecektir.
 
a. İdari başvuru için İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 13. maddesine göre belirlenen usuller doğrultusunda idari makamlara başvuru yapılması gerekir. Buna göre ilgilinin, hak ihlalini oluşturan idari eylemi (doktor hatası) öğrendikten sonra 1 yıl içerisinde ve her halde eylem gerçekleştikten sonra 5 yıl içerisinde idari başvuru yapması gerekir.
 
b. Dava açmak için yine İYUK’un 13. maddesine göre idari başvuru tarihinden itibaren belirli süre içerisinde idare mahkemelerine başvurmak gerekir. Buna göre idari başvuruya idarenin 30 günlük süre içerisinde cevap vermesi gerekir. Dava açma süresi ise idarenin red cevabının tebliğinden sonra başlayıp 60 gün ile sınırlıdır. Şayet başvuru yapılan idare 30 gün içerisinde cevap vermezse zımni olarak reddettiği kabul edilip, 30 günün bittiği andan itibaren 60 günlük dava açma süresi başlar.
 

8.Malpraktis Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İdari malpraktis davası tam yargı davası usulüne göre açılmakta olup görevli mahkeme idare mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise İYUK’un 36. maddesine göre belirlenecektir. Buna göre doktor hatasının yapıldığı yerdeki idare mahkemesinde dava açılabilir.
 

9.İdari Malpraktis Davasında Rücu

İdari malpraktis davalarının yalnızca idare aleyhine açılabileceğini belirtmiştik. Ancak uygulamada idarenin davayı kaybetmesi halinde ödediği tazminatı, hataya sebebiyet veren doktorlara rücu ettiği yani onlardan tahsil ettiği görülmektedir. Her ne kadar bu husus kusur sorumluluğu ilkesine uygun görünse de malpraktis davalarının neticesinde doğan tazminat miktarları oldukça yüksek meblağlara tekabül etmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bu yükün altında kalmasının önüne geçmek adına doktorlar, hekim mesleki sorumluluk sigortalarına özendirilmeli, sigorta teminatları ile sigorta kurumunun işleyişi revize edilmeli ve her sağlık çalışanı sigortalandırılmalıdır.
 

10.Sonuç

İdari malpraktis davası, genel anlamda malpraktis davalarının özel bir görünümüdür. Tabi olduğu kanun gereği idare mahkemelerinde görülür. Diğerlerinden en önemli ayrımı ise idari malpraktis davasının açılabilmesi için idari başvuru şartının gerçekleşmesidir. Sürecin hassasiyeti ve önemi nedeniyle alanında uzman bir avukatla birlikte yürütülmesi yerinde olacaktır.
 
Av. Mücahit Kaynarca

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir