İçeriğe geç

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçu

Günümüzde internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, bilişim sistemleri kullanılarak çeşitli suçların işlenmesi kolaylaşmıştır. Bu nedenle kimi suçlar bakımından bilişim sistemlerinin kullanılması hali, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. 

 

Ancak günümüzde temel sorun, gerçek faillerin kimliklerini gizlemek amacıyla bir başkasına ait verileri kullanmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle banka hesaplarının kullandırılması, bir başkasına ait telefon numarasının kullanılması yahut internet ağlarına izin erişim sağlanması suretiyle, suçun faillerinin tespiti zorlaşmaktadır. Bu durumun en büyük sonucu ise suçun işlenmesinde kimlik bilgileri kullanılan kişilerin yargılanması ve hatta cezalandırılmasıdır. Söz konusu uygulamanın adil ve hukuka uygun olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

 

Biz bu yazımızda bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu ve uygulamadaki görünüm şekillerini inceleyeceğiz. 

 

Hırsızlık Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde ifade edildiği üzere, bir başkasına ait taşınır bir malı sahibinin rızası olmaksızın menfaat sağlamak maksadıyla almak, hırsızlık suçunu oluşturur. Suça konu şeyin niteliği yahut maddi değeri, suçun oluşması açısından önem arz etmez. Bu kapsamda; tüketilebilir bir mal, para, kıymetli belgeler, kullanım eşyaları hırsızlık suçunun konusunu oluşturabilir. 

 

Hırsızlık suçunun temel hali için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak suçun en önemli özelliği, şikayete bağlı olmamasıdır. Oysa buna rağmen, suçun temel hali uzlaştırmaya tabidir. Nitelikli halleri için ise aynı durum söz konusu değildir. 

 

 

Bilişim Sistemi Nedir?

Bilişim sistemi; verilerin toplanması, yedeklenmesi ve aktarılması için kullanılan her türlü manyetik sistemleri ifade eder. Bu kapsamda bilgisayar, telefon, tablet gibi pek çok elektronik cihaz vasıtasıyla gerçekleştirilen işlemlerde bilişim sistemlerinin kullanıldığı kabul edilir. Bilişim sistemleri, suçun işlenmesini kolaylaştıran bir sistem olduğundan, bu sistemler aracılığıyla işlenen hırsızlık suçunun yaptırımı ağırlaştırılmıştır. 

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık 

Bilişim sistemlerinin, hırsızlık suçunun işlenmesini kolaylaştırdığını ifade etmiştik. Buna göre bilişim sisteminin kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunda, belirli bir taşınır malın fiziki olarak alınmasından değil; o eşyayı temsil eden verilerin aktarılmasından bahsedilir. En basit örneğiyle, çeşitli şekillerle banka hesabını ele geçiren failin banka hesabındaki “parayı temsil eden datayı” kendi hakimiyet alanına aktarması suretiyle suçun oluştuğu kabul edilir. 

 

Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunun cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. 

 

İştirak Yoluyla Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçu

Türk ceza hukukunda iştirak, suçun işlenmesine doğrudan müdahil olmayıp çeşitli şekillerde suçun işlenmesine katkıda bulunmayı ifade eder. Türk Ceza Kanunu’na göre iştirak şekilleri; azmettirme ve yardım etme olarak ikiye ayrılır. 

 

Uygulamada en çok banka hesabının bir başkası tarafından kullanılması suretiyle hırsızlık suçunun işlendiği görülmektedir. Bu durumda banka hesabı sahibinin suça iştirak etme iradesi mevcut, suçun işlenmesinde kullanılan araçları sağladığından, yardım eden sıfatıyla sorumluluğu gündeme gelir.

 

Öte yandan, iştirak iradesinin ortaya konulmasında da yine temel ceza hukuku prensipleri uygulama alanı bulur. Bu nedenle, iştirak iradesinin olup olmadığı hususunda şayet bir şüphe var ise bu şüphe sanık lehine yorumlanmalı ve beraatine karar verilmelidir. 

 

Netice itibariyle, şayet iştirak edildiği hususunda kuşku yok ise; azmettiren kişi failin eylemleriyle sorumlu olacak, yardım eden kişi ise sonuç cezadan 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle cezalandırılacaktır. 

 

İştirak Edenler Hırsızlık Suçunun Nitelikli Hallerinden Sorumlu Olur Mu?

Yukarıda ifade ettiğimiz üzere, suçun temel hali, TCK m.141’de yer alan, cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olan hırsızlıktır. Bilişim sistemlerinin kullanılması ise suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halidir. İştirak halinde olan kişilerin ise suçun nitelikli hallerinden doğrudan sorumlu olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Sorumluluğun doğabilmesi için, şeriklerin (iştirak eden) suçun nitelikli hallerini biliyor olması gerekir. Diğer yandan bu nitelikli halin, suçun işlenmesini kolaylaştırması gerekir. Ancak bu iki şartın gerçekleşmesi halinde iştirak edenlerin nitelikli hallerden sorumluluğu gündeme gelir. (CGK, 27.10.1986 T. 1/293-466 E.)

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçunda İçtima

İçtima, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı kişiye karşı değişik zamanlarda birden fazla suçun işlenmesini ifade eder. Bu durumda, fail hakkında her suç için farklı ceza hükmolunmak yerine, tek bir ceza verilir ancak verilecek cezada 1/4 oranında artırım yapılmaktadır. 

 

Ancak uygulamada, özellikle bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunda, içtima hükümlerinin de hatalı yorumlandığı görülmektedir. Bu kapsamda örneğin, bir kimsenin hesabına girilerek, fast işlem limitine takılmamak amacıyla 3-4 kez para gönderimi işlemi yapılmasında, içtima hükümlerinin uygulandığı görülmektedir. Ancak bu durum temel ceza hukukuna aykırılık teşkil eden hatalı bir uygulamadır. Zira içtima hallerinden bahsedebilmek için birden fazla “hareket” değil, birden fazla “suçun” varlığı şartı aranır. Her suç kendi içinde değerlendirilip, bütün unsurlarını taşımalıdır. Ayrıca eylemler arasına ciddi bir zaman farklılığı girmelidir. Aksi halde, hareketler çok olsa da eylem “tek” olarak değerlendirilmeli ve içtima hükümlerinin uygulanmasının önüne geçilmelidir. 

 

Son olarak önemle ifade etmeliyiz ki, eylemlerin birden fazla olması halinde içtima hükümlerinin uygulanmamasına karşın, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılması gerekecektir. (17. CD, 2017/3662 E. 2019/1199 K.)

 

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin eylemlerinden duyduğu pişmanlığı kanuni şartlar çerçevesinde dış dünyaya yansıtmasıdır. Hırsızlık suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun zararının karşılanması gerekir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması halinde ceza verilmekten tamamen vazgeçilmeyecek, verilen cezada indirim yapılacaktır. 

 

Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun rızası aranmaz. Ancak kısmen geri verme veya tazmin hali saklıdır. Şayet mağdur zararının karşılanması için tevdi yeri göstermez ise mahkemece belirlenecek tevdii mahalline ödeme yapılarak failin etkin pişmanlıktan yararlanması sağlanır. 

 

Etkin pişmanlık hükümlerinin soruşturma evresinde kullanılması halinde verilecek cezada 2/3 oranda, kovuşturma evresinde kullanılması halinde 1/2 oranda indirim yapılır. Ancak önemle belirtmeliyiz ki, faile soruşturma evresinde tevdi yeri gösterilmemesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin kovuşturma(mahkeme) evresinde uygulanması halinde, 1/2 oranında değil, 2/3 oranında indirim yapılmalıdır. 

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçunun Cezası

Yukarıda ifade edildiği üzere, hırsızlık suçunun temel hali 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektirmesine rağmen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunun yaptırımı 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. Cezanın miktarı dikkate alındığında, matematiksel olarak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumunun uygulanması mümkün görünmemektedir. Diğer yandan ceza miktarının belirlenmesinde şu hususlar göz önünde tutulmaktadır.

 

-Zararın Ağırlığı: Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malvarlığı değerinin yüksek olması halinde, mahkemece alt sınırdan uzaklaşılarak ceza miktarı artırılacaktır. 

 

-İştirak Halleri: Yukarıda ifade edildiği üzere suçun doğrudan faili olmayıp, yardım eden statüsünün bulunması halinde verilecek ceza 1/2 oranında indirilecektir. 

 

-İçtima Halleri: Suçun birden fazla kez işlenmesi halinde bir cezaya hükmolunacak ancak verilecek ceza 1/4 ile 3/4 oranlarında artırılacaktır. 

 

-Suçun Gece Vakti İşlenmesi: Suçun gece vakti (güneşin batışından 1 saat sonrası ile güneş doğmadan 1 saat öncesine kadar olan zaman) işlenmesi halinde verilecek ceza 1/2 oranında artırılacaktır. 

 

-Malın Değerinin Azlığı: Suça konu malın değerinin, suç tarihindeki brüt asgari ücretin 1/10’undan daha az olması halinde, malın değerinin az olduğu kabul edilir. Bu durumda ceza miktarının indirilmesine karar verilebileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir. 

 

-Etkin Pişmanlık: Mağdurunun zararının aynen geri verme veya tazmin suretiyle giderilmesi halinde, etkin pişmanlıktan yararlanılan ana göre verilecek cezada indirim yapılır. Buna göre etkin pişmanlıktan soruşturma evresinde yararlanılması halinde verilecek cezada 2/3 oranında, kovuşturma evresinde yararlanılması halinde 1/2 oranında indirim yapılır.

 

Tüm bu hususlar uygulamada en çok karşılaşılan, sonuç ceza miktarını belirleyen unsurlardan bazılarıdır. Her somut olay özelinde makul bir değerlendirme yapılmalı, olası ceza miktarları ortaya konulmalıdır. 

 

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık ve Dolandırıcılık Farkı

Uygulamada bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık ve banka veya bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarının iç içe geçtiği görülmektedir. Her iki suç bakımından temel farklılık, eylemin niteliğine göre belirlenecektir. Bu kapsamda, şayet fail mağdurun rızasını fesada uğratarak haksız kazanç elde etmişse dolandırıcılık, mağdurun rızası olmaksızın haksız kazanç elde edilmişse hırsızlık suçu oluşacaktır. 

 

Sonuç

Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçu, sonucu çok ağır yaptırımlar içeren suçlardandır. Günümüzde internet kullanımının artışıyla birlikte, gerçek failler kimliklerini gizlemekte; esasında olaylardan bihaber üçüncü kişilerin sanık koltuğuna oturmasına sebebiyet vermektedir. Özellikle banka hesaplarının kullanılması nedeniyle, hesap sahiplerinin yargılanması ve cezalandırılması suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırılık teşkil eder. Anılan nedenlerle söz konusu suça ilişkin yargılamaların mutlaka bu alanda uzmanlaşmış bir avukat ile takibi gerekir. 

 

Av. Mücahit Kaynarca

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir