Emsal ücret araştırması, iş davalarında yazılı bir belgeyle ispatlanamamış işçi ücretinin belirlenmesi amacıyla mahkemece yapılan araştırmadır. İşverenler kimi zaman vergiler ve sgk primleri gibi giderleri azaltmak amacıyla, işçiye verdiği gerçek ücreti gizleyerek, ilgili resmi kurumlara asgari ücretle çalıştırdığını bildirir. Bu durumda genellikle işçinin hak ettiği ücretin asgari ücrete kadar olan kısmı banka aracılığıyla, kalan kısmı ise elden teslim edilmektedir.
İşçi-işveren ilişkisi içerisinde, zayıf konumda bulunan işçiler genellikle işini kaybetme korkusuyla söz konusu uygulamaya karşı çıkmaktan imtina etmektedir. Ancak iş sözleşmesinin bir şekilde sona ermesiyle birlikte, işçinin kıdem tazminatı dahil bütün parasal hakları, işçinin ücretine göre hesaplanacağı için banka kanalı haricinde elden ödenen ücretin ispatı hususu zorlaşmaktadır.
Yazımızın devamında; işçinin kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı, resmi tatil ücretleri, fazla çalışma ücretleri dahil bütün parasal hakların hesaplanmasına temel teşkil eden, işçilik ücretinin ispatı hususunu inceleyeceğiz.
Emsal Ücret Araştırması Nedir?
Kural olarak ne kadar ücretle çalıştığı tam olarak saptanamayan işçilerin asgari ücretli çalışan olduğu kabul edilir. Bu durumda örneğin büyük bir şirketin genel müdürü pozisyonunda çalışan bir işçinin, gerçek kazancı ispatlanamazsa, asgari ücret üzerinden çalıştığı kabul edilecek ve bütün hakları asgari ücret üzerinden hesaplanacaktır.
İşçinin ne kadar ücretle çalıştığının belirlenmesinde, her şeyden önce varsa yazılı iş sözleşmesi dikkate alınır. Şayet iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamışsa, maaş bordroları, banka hesap hareketleri göz önüne alınarak ücret belirlemesi yapılır. Şayet işçi, banka ödemelerinden daha yüksek miktarda maaş aldığını iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlü olacaktır.
Gerçek ücretin ne kadar olduğu hususu ise emsal ücret araştırması ile saptanır. Emsal ücret araştırmasında, işçinin yaptığı iş, işçinin nitelikleri, işçinin kıdemi dikkate alınarak benzer nitelikte bir çalışanın ne kadar ücret kazandığı tespit edilir. Örneğin bir üretim şirketinde mühendis olarak çalışan işçi ile üretim bandı personelinin aynı ücreti almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilir.
Gerçek ücretin saptanması için; TÜİK, meslek odaları, meslek birlikleri gibi çeşitli kurumlardan bilgi talep edilmektedir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5327 E. ve 2021/9527 K. sayılı 25.05.2021 tarihli kararında, avukat sekreteri olarak çalışan işçinin asgari ücretle çalıştırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna ve bu nedenle işçinin talebi doğrultusunda emsal ücret araştırması yapılması gerektiğine hükmetmiştir:
“Davacı masraf ajandalarını fotokopi şeklinde dosyaya ibraz etmiştir. İncelenen masraf ajandalarında davacıya 2018 yılında 3.500,00 TL net ücret ödendiği, 2019 yılında ise 4.000,00 TL net ücret ödendiği görülmektedir. Davacının 14 yılı aşkın kıdemi, çalıştığı işyerinin büyükşehirde olması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olması nedeniyle işin niteliği gereği asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Tüm bu nedenlerle avukat sekreteri olarak çalışan davacının 3342 kodlu hukuk sekreteri için TÜİK tarafından bildirilen emsal ücretle çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Davacının hak ve alacakları bu ücret üzerinden hesaplanmalıdır.”
Emsal Ücret Araştırması Ne İçin Talep Edilir?
Emsal ücret araştırması, sona eren iş ilişkisi nedeniyle doğan hakların hesaplanmasına önem arz eder. Örneğin kıdem tazminatının hesaplanması işçinin son ay aldığı brüt ücretin, çalıştığı yıl sayısıyla çarpılmasıyla gerçekleştirilir. Bu durumda brüt ücretin asgari ücret olarak gösterilmesi, işçinin hak ettiği tazminatın tamamını almasını engelleyecektir. Bu sorunların ve hak kaybının önüne geçmek amacıyla emsal ücret araştırması talep edilir.
Bunlardan ayrı olarak, TÜİK/meslek kuruluşlarından emsal ücret araştırması yapılarak, geçmiş dönemlere ait ücret ödemelerinin talep edilmesi kural olarak mümkün değildir.
Talep Olmadan Emsal Ücret Araştırması Yapılır Mı?
Hukuk davalarında yer alan en önemli ilkelerden birisi, taraflarca getirilme ve taleple bağlılık ilkeleridir. Anılan ilkeler doğrultusunda tarafların talepleri olmadan delil toplanması mümkün değildir. Bu nedenle iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına takılmamak için dava açılırken mutlaka emsal ücret araştırması talebi mahkemeye sunulmalı, bu doğrultuda hangi kurum ve kuruluşlara yazı yazılması isteniyorsa talep sonucunda net olarak belirtilmelidir. Bu doğrultuda özellikle bu tarz işçilik alacağı davalarında mutlaka alanında uzman bir avukat desteği alınmalıdır.
Sonuç
İş davalarında TÜİK ve meslek odalarından emsal ücret araştırması yapılarak, işçinin hak kazandığı ücretin ispatı mümkündür. Ancak iş ve tazminat davaları genel olarak yürütülmesi hassasiyet gerektiren dava türleri olduğu için mutlaka alanında uzman bir avukat desteği alınmalıdır.
Av. Mücahit KAYNARCA