İçeriğe geç

Israrlı Takip (Stalking) Suçu

ISRARLI TAKİP(Stalking) SUÇU

Israrlı takip, henüz Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmeyen, ancak TCK-m.123 kapsamında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu altında değerlendirilen bir eylemdir. 8 Mart 2022 dünya kadınlar gününde siyasi liderlerin açıklamalarıyla birlikte, ısrarlı takip suçunun ayrı bir suç tipi olarak Türk Ceza Kanunu’na ekleneceği düşünülmektedir. Biz bu yazımızda, kanuni düzenleme getirilmeden önce ısrarlı takip eyleminin nasıl tanımlandığını ve hukuk dünyasında ne şekilde yer aldığını anlatacağız.
 

Israrlı Takip Suçu Nedir?

Israrlı takip(Stalking), kelime olarak bir kimseyi istikrarlı eylemlerle gözetlemek, hareketlerini takip etmek, sosyal medya mecralarında faaliyetlerini incelemek olarak tanımlanabilir. Ancak kanuni düzenlemeden önce şu anki mevcut durumda bütün stalking(ısrarlı takip) eylemleri suç olarak kabul edilmemektedir. Yargıtay kararlarında zikredildiği kadarıyla; evin içini gözetlemek, far yakmak, kapıyı tıklatmak, pencereye taş atmak, halı çırpmak, evin önüne park edilen otomobille evin gözetlenmesi, uzaktan dürbünle gözetleme, e-mail gönderme, otomobille takip etme gibi pek çok eylem ısrarlı takip olarak nitelendirilip, TCK-m.123 kapsamında cezai yaptırımla sonuçlandırılmıştır.
 
İfade etmek gerekir ki, Yargıtay kararlarında sayılan eylemlerin ısrarlı takip olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorunu hiç şüphesiz somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir. Buna göre kabaca örnekle, e-mail gönderen failin meşru bir amacının varlığı söz konusu ise ısrarlı takip kapsamında değerlendirilip, Kişilerin Huzur ve Sükununu bozma suçundan cezalandırma yoluna gidilemeyecektir. Her ne kadar şu an ki mevcut düzenlemede, ısrarlı takip eyleminin sınırları net olarak çizilemese de; yalnızca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun kanuni şartlarını taşıyıp taşımadığı hususu değerlendirilmektedir.
 

Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Nedir?

TCK’nın 123. maddesi “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” ifadeleriyle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu düzenleme altına almıştır. Buna göre bir eylemin TCK-123 kapsamında kalabilmesi için;
-Sırf huzur ve sükunu bozma amacı taşıması
-Eyleme ısrarla devam edilmesi
-Eylemin hukuka aykırılık mahiyeti taşıması şartlarının birlikte gerçekleşmesi beklenmiştir. Ayrıca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu mağdurun şikayetine tabi tutulmuştur.
 

Israrlı Takip Suçunun Cezası Nedir?

Mevcut kanuni düzenlemeler nezdinde, ısrarlı takip suçunun cezası da kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun gerektirdiği ceza ile aynı olup, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası gerektirmektedir.
 
 

Sonuç

Açıkladığımız üzere ısrarlı takip suçu, bugün itibariyle ayrı bir suç başlığı altında düzenlenmeyip kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında cezalandırılmaktadır. Yaşanan siyasi gelişmeler neticesinde bu suçun ayrı bir başlık altında düzenleneceği kuşkusuzdur. Yeni düzenlemeye birlikte ısrarlı takip eyleminin sınırları net olarak belirlenecek, nitelikli halleri saptanacak ve belirlenecek ceza miktarı güncellenecektir. Her halde özellikle böyle bir olaya taraf olmuş kimselerin, avukat desteğine başvurmak suretiyle olası yıkıcı sonuçların önüne geçmesi önerilir.
 
Kanuni düzenlemeyi içeren güncel yazımız için buraya tıklayabilirsiniz.
Av. Mücahit Kaynarca

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir