İnternetin artık insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğu günümüzde kimi ifade suçlarının işlenmesi eskisinden daha kolay hale gelmiştir. Özellikle sosyal medyada şerefe karşı işlenen suçlardan biri olan hakaret suçu nedeniyle mağduriyetler artmıştır. Bu durum da adli makamlar önüne gelen hakaret olaylarının sayısında hızlı bir artışa neden olmaktadır.
Biz bu yazımızda hakaret suçu nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesinde etkili yollardan biri olan manevi tazminat davası hakkında açıklamalarda bulunacağız.
1. HAKARET SUÇU NEDİR?
Hakaret, kişinin saygınlığına, onur ve şahsına karşı yazı, söz, resim veya işaret aracılığıyla yapılan saldırıdır. Türk Ceza Kanunu, hakaret fiillerini cezalandırarak kişinin toplum içindeki itibarı, şerefi ve saygınlığını korumayı amaçlamıştır. Hakaretin ceza hukuku anlamında suç sayılabilmesi için fail ve mağdurun kimliğinin de bir önemi bulunmamaktadır.
Hakaret suçu, kişiye somut bir fiil veya olgu isnat edilerek işlenebileceği gibi yakıştırmalar yapılmak suretiyle de işlenebilmektedir. Örneğin bir kimseye “bilgisiz, beceriksiz, adam değilsin” gibi söylemler hakaret suçunu oluşturmaz iken “hırsız, alçak” gibi söylemler hakaret suçunu oluşturur.
Hakaret suçu nedeniyle ceza muhakemesinin yapılabilmesi için mağdurun fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde şikayette bulunması gerekir.Ancak hakaret suçunun kamu görevlilerine karşı görevleri nedeniyle işlenmesi durumunda şikayet bir dava şartı olmayıp genel zamanaşımı süresi içinde soruşturma başlatılması mümkündür.
Hakaret suçuna ilişkin detaylı bilgi almak için sosyal medyada işlenen hakaret suçu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. HAKARET SUÇU NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Tazminat, haksız bir eylem sonucu kişide meydana gelen maddi ve manevi zararın giderilmesini amaçlar. Türk hukukunda temelde maddi ve manevi tazminat türleri yer alır. Maddi tazminat, kişinin uğradığı haksız eylem karşısında meydana gelen ekonomik zararların giderilmesini sağlarken manevi tazminat ise haksız eylem karşısında kişide oluşan elem, üzüntü ve ızdırabın giderilmesi adına başvurulan bir hukuki yoldur.
Hakaret suçu, kişilik haklarına bir saldırı olup temel hak ve hürriyetleri ihlal ettiğinden özel hukuk bakımından bir haksız fiil teşkil eder. Bu nedenle hakaret eylemine maruz kalan kişi, bu durumun olumsuz etkilerini giderebilmek için manevi tazminat davası açabilir. Bununla birlikte maddi tazminat davası açabilmesinin önünde herhangi bir engel yoktur. Örneğin, uğradığı hakaret nedeniyle mesleki itibarı zedelenen kişi buna bağlı olarak ekonomik kazanç kaybına uğramış ise bunu ispatlayabildiği takdirde maddi tazminat talep edebilir.
3. HAKARET SUÇU ve MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Türk Borçlar Kanunu madde 58’de kişilik hakları saldırıya uğrayan kişinin bu zararının manevi tazminat ile giderilmesini isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca TMK hükümlerine göre bu davadan ayrı olarak açılan farklı davalar ile kişi koruma talep edebileceği gibi saldırı tehlikesinin önlenmesine veya süregelen saldırıya son verilmesine yönelik bir talepte bulunabilir.
Hakaret eylemi genel olarak kişide ruhsal bir hasara yol açtığından bu eylem nedeniyle manevi tazminat davası açılması sıklıkla başvurulan bir yoldur. Manevi tazminat davası ile söz konusu ruhsal hasarın karşılanması amaçlanır. Ancak manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı da gözlerden kaçmamalıdır.
4. HAKARET SUÇUNDAN BERAAT KARARI VERİLMESİNE RAĞMEN TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Ceza mahkemesinin hakaret suçu nedeniyle sanık hakkında beraat kararı vermesi Türk Borçlar Kanunu madde 74’e göre hukuk hakimi için bağlayıcı değildir. Bu sebeple sanık hakkında beraat kararı verilse dahi bu karar maddi veya manevi tazminat davası açılmasını engellemez.
Bu durumun istisnasını hakaret suçu nedeniyle yargılanan kişinin bu suçu işlemediğinin kesin delillerle ispatlanması nedeniyle ceza hakimi tarafından beraat kararı verilmesi oluşturur. Artık bu kişi hakkında söz konusu hakaret eylemi nedeniyle tazminat davası açılamaz.
5. CEZA DAVASINDA TAZMİNAT KARARI VERİLEBİLİR Mİ?
Ceza davası sırasında tazminat talebi mümkün olmayıp ancak ceza yargılamasının ardından ayrı bir tazminat davası açılabilir. Kişi, hakaret eylemi sonucu bir zarara uğramışsa bu zararın giderilmesini ancak ayrı bir tazminat davası açarak talep edebilir.
6. HAKARET SUÇU NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI NEREDE AÇILIR?
Hakaret suçu nedeniyle meydana gelen zararın karşılanması için açılan manevi tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Türk Medeni Kanunu madde 25’e göre yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenir. İlgili hükme göre hakaret suçu nedeniyle manevi tazminat davası davalı veya davacının yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan yetki kuralları uyarınca yetkili mahkemelerin belirlenebilmesi de mümkündür.
7. HAKARET NEDENİYLE AÇILACAK MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI
Zamanaşımı, Türk hukukunda bir davanın açılabilmesi için öngörülen süreleri ifade eder. Bu sürelerin geçmesiyle birlikte artık söz konusu eylem nedeniyle dava açılamayacaktır. Böylelikle kişilerin hayatları boyunca dava tehdidi altında yaşamasının önüne geçilmesi amaçlanır.
Hakaret suçu nedeniyle manevi tazminat davası açılırsa eylemin suç teşkil edip etmediğine göre bir ayrıma gidilmelidir. Eğer hakaret eylemi ceza hukuku bakımından suç teşkil ediyorsa Türk Ceza Kanunu madde 66’ya göre Türk Borçlar Kanununda belirtilen genel zamanaşımı sürelerinin dışında hakaret suçu için zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Sekiz yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için mutlaka bir ceza davasının açılması veya mahkumiyet kararı olması gerekmez. (2015/ 1191 E., 2015/2595 K. 4. HD 23.10.14)
Hakaret eylemi ceza hukuku bakımından bir suç değilse yalnızca özel hukuk bakımından haksız fiil niteliğinde ise hakaret eden kişinin ve zararın öğrenilmesinden itibaren iki yıl ve her halde eylemin gerçekleşmesinden itibaren on yıl geçmekle tazminat talebi zamanaşımına uğrar. Dolayısıyla bu iki ve on yıllık sürelerin geçmesiyle birlikte söz konusu eylem nedeniyle manevi tazminat davası açılamayacaktır.
8.MANEVİ TAZMİNAT MİKTARI NASIL BELİRLENİR?
Manevi tazminat davası ile hükmedilecek tazminat miktarının belirlenmesi için bir matematiksel formul bulunmayıp gerek doktrinde gerek Yargıtay kararlarında belirtilen bazı kriterler göz önünde bulundurulur. Bunlar: somut olayın doğurduğu durumlar ve özel haller, davacının ve davalının sosyal ve ekonomik durumu, kusur ağırlığı ve davacının ihlal nedeniyle yaşadığı elem ve acının hayatın olağan akışında kabul edilebilirliği olarak sıralanabilir.
Yargıtay da bu kriterleri tek tek sayarak manevi tazminat davasında hükmedilen tazminat miktarının belirlenmesinde kullanıldığını açıklamıştır. (2016/13580 E., 2019/800 K. 4. HD 30.11.2015 T.)
Örneğin sosyal medyadan mesaj yoluyla gönderilen bir iletide hakaret edilmesi ile kalabalık bir grup içerisinde hakaret edilmesinin kusur ve zarar ağırlığı aynı değildir. Aynı şekilde edilen hakaretin ağırlığı da manevi tazminat miktarının belirlenebilmesi açısından önemlidir. Öte yandan ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü gibi hususlar manevi tazminat miktarının belirlenmesinde önem arz ettiğinden sabit bir meblağ söylemek mümkün değildir.
9. SONUÇ
Hakaret suçu kişinin toplumdaki itibarını, saygınlığını zedeleyici nitelikte olup aynı zamanda kişilik haklarına bir saldırıdır. Bu saldırı nedeniyle bir haksız fiil meydana gelir. Türk hukuku haksız fiil nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi için tazminat davası açılabileceğini öngörmüştür. Manevi tazminat davası ile hakaret suçu nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi bu zararının tazmin edilmesini talep edebilir.
Ceza davaları ile hukuk hakimi bağlı olmayıp hakaret suçu nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilse dahi manevi tazminat davası açılabilmesi mümkündür. Ceza davası ile tazminat talep edilmesi mümkün olmayıp ayrıca bir manevi tazminat davası açılarak oluşan zararın giderilmesi istenebilir.
Önemle belirtmek gerekir ki hakaret suçu nedeniyle açılacak manevi tazminat davasında olası hak kayıplarının yaşanmaması ve bu nedenle sürecin uzamaması için mutlaka uzman bir avukat aracılığıyla takip edilmesi gerekir.
Stj. Av. Gülce Erce & Av. Mücahit Kaynarca
cezada alınnan ceza 6 aylık zaman aşımı sonrası hukukta zaman aşımı olur mu